Pages

Ads 468x60px

D Vitamini Prematüre Ölüm Bağlantısı

D vitamini düzeylerimizin yüksek olması sağlıklıyız ve yeterli besleniyoruz anlamındadır.

California tıp merkezinin yeni bir araştırmasına göre düşük D vitamini düzeyleri ile erken ölüm arasında bir bağlantı bulunmuştur. D vitamini kemiklerde kalsiyum ve fosfor emilimi için çok gerekli hatta hayati önem taşıyor. Hücreler arası iletişimi düzenliyor bağışıklığı destekliyor ve yağda çözünebilen bir vitamin. Kemik sağlığının uzun vadede korunması için gerekli. Düşük düzeylerde ise kemik sağlığı riske giriyor kemik hastalıkları başlıyor.

Son duruma göre de ömür kısalıyor ve erken ölümler yaşanabiliyor. Gebelikte ilk 26 hafta içinde düşük D vitamini düzeyleri preklampsi riskini oluşturuyor. Gebelik sorunları, bebek sorunları, prematüre doğum ve ölümler yaşanabiliyor. Erken ölüm riski bu şekilde 2 kat daha fazla. Kan testlerinde hidroksi D düzeyleri düşük olanların risk eşiğinde oldukları görülmüştür. Çocuklar ve yetişkinler günde yeteri miktarda D vitamini takviyesi almalı. D vitamini içeren besinler ve güneşten yararlanmalı.
Kaynak7gunsaglik.com

İşlenmiş Kırmızı Et Kalbi Kötü Etkiliyor

İşlenmiş kırmızı et ve şarküteri ürünlerini tüketmek kalp yetmezliğine yol açıyor.

Erkeklerde potansiyel ölümcül kalp yetmezliği sebeplerinden biri. Geç teşhis konması da işleri zorlaştırıyor ve teşhisten sonraki 5 yıl içinde bu kişiler hayatını kaybediyor. Sağlık bakım maliyetleri ise oldukça yüksek. Bunun için sebze, kepekli tahıllar, düşük yağlı süt ürünleri, kümes hayvanları, balık ve fındık meyve ve omega 3 içeren besinleri tüketmeliyiz. Haftada 3 kez balık çok iyi. Kırmızı eti azaltın ve işlenmiş kızartılmış kırmızı etten kaçının.

Sosis, sucuk, ciğer, sakatat gibi etlerden uzaklaşın. Kalp yetmezliğinde diğer yaşamsal koşullar yaşam tarzı kadar beslenmek de çok önemli. Kalp hastalığı geçmişi ve aile öyküsü olanların daha dikkatli olması gerek. Kalp yetmezliği işlenmiş kırmızı et tüketen kişilerde %30 kadar daha fazla görülüyor. Erkeklerin ise ölüm oranları kadınlara göre 2 kat daha fazla. Günlük 50 gram kadar kırmızı et uygun. Ekstradan her fazla dilim ya da parça ölüme götürüyor.
Kaynak7gunsaglik.com

Jinekoloğunuz İle Doğum Kontrolü Planlarınız

Doğum kontrolü seçenekleriniz çok ve etkili bir yöntem seçmelisiniz. Bu konuda jinekoloğunuz da yanınızda.

Her kadının bir jinekoloğu olmalı ve bu doktorların da destek verdiği en önemli konulardan biri de korunma yöntemidir. Doktorunuzla sizin korunma fikirleriniz birbirinden çok farklı olabiliyor.

Doktorunuz size en uygun sağlığınıza göre en iyi yöntemi belirlerken size ve eşinize göre başka bir yöntem uygun olabilir. Gebeliği ve cinsel hastalıkları önleyen korunma yöntemlerinin nasıl kullanıldığı da burada çok önemli. 417 kadın ve 188 jinekolog ile yapılan araştırmalarda şu sonuçlar çıkmıştır.

Güvenilirlik, etkinlik, kullanım zorluğu gibi konular ön plandadır. Kadınların en büyük sorusu bunların nasıl kullanılacağıdır. Ne sıklıkla ne zamanlarda ve nasıl kullanılacağı merak konusudur. Yöntemlerin etkinliği yani işe yararlılığı kadar yan etkileri de kişiden kişiye değişir. Örneğin haplar depresyona adet düzensizliğine vs sorunlara yol açabilir. Jinekoloğunuzla konuşarak ve deneyerek en uygun korunma yöntemini bulun ve aksatmadan uygulayın.
Kaynak7gunsaglik.com

Hızlı Ve Pratik Fıtık Ameliyatı

Ağrı’da bir hastanede uygulanan kapalı cerrahi yöntemle hastalar fıtık ameliyatını hemen olup aynı gün taburcu ediliyor.

Ağrı'da uygulanmaya başlanan kapalı cerrahi yöntemle 3 dakikada fıtık ameliyatı olan hastalar 3 saat sonra da taburcu ediliyor.

Ağrı Devlet Hastanesi'nde kapalı cerrahi müdahaleyle bel fıtığının alınması “Perkütan hidrodiskektomi” yöntemiyle fıtığı olan hastaların ameliyatları 3 dakikada yapılmaya başlandı.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Hikmet Aytekin, Amerika'dan Türkiye'ye gelen bu yeni yöntemin Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez Ağrı'da uygulandığını söyledi.

Ciltten kapalı girilerek bel fıtığının alınması yöntemiyle bölgede 9 hastayı ameliyat ettiklerini ifade eden Aytekin, “Ağrı'da, Türkiye'ye Amerika'dan yeni gelmiş bir sistem var. Perkütan hidrodiskektomi sistemi. Biz de Ağrı Devlet Hastanesi'nde bu sistemi kullanıyoruz” dedi.
Aytekin, halk arasında lazer denen sistemlerin ülkede yaklaşık 10-15 yıldır uygulandığını, bu yeni yöntemin lazerli yöntemlere göre daha faydalı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Tabi bu teknikler gitgide geliştiriliyor. Lazer tekniklerinin yanında başka tekniklerde geliştiriliyor. En son lazer tekniklerinin nüks oranının yüksek olması ve çok efektif olmaması nedeniyle yeni tekniklerde geliştirildi. Şimdi bu yeni sistem olan perkütan hidrodiskektomi sistemiyle biz öncelikle hastayı belinden uyuşturuyoruz. Skopi denen röntgen cihazıyla görüntüler alarak gireceğimiz mesafeyi belirliyoruz. Giriş aparatlarıyla fıtık bölgesine girip diski bu cihazla çalıştırarak boşaltıyoruz. Bu cihazla gelen 'L' şeklinde bir aparatı ve bir de yanında bir düz aparatı var. Bu aparatla su çok hızlı bir şekilde saate 900 kilometre saniye hızla diske çarpıyor ve diski toz haline getiriyor. Aynı zamanda diğer aparattan aynı anda çekiyor, alıyor. Biz yaklaşık bu işlemi 3 dakika uyguluyoruz hastaya. Hasta 3 saat sonra kalkıp yürüyor ve taburcu oluyor. Hem hastaneye yatış süresi hem işine dönüş süresi her açıdan çok avantajlı.”

"DOĞU ANADOLU BÖLGESİ'NDE BİR TEK BİZ KULLANIYORUZ"

Bu yöntemin Türkiye'ye 3-4 ay önce geldiğini, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez Ağrı'da uygulandığını anlatan Aytekin “30 Kasım'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde bu sistemin bir kursu oldu. Cerrahpaşa ekibi zaten oradaydı. Onlarla 22 hekim vardı. Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir tek biz kullanıyoruz. Tabi başka dediğimiz gibi bu lazer teknikleri gibi şeyler var ama anlattığım şekilde bu daha efektif bir yöntem. Diğer yöntemlere göre nüks oranı daha düşük. Hasta dramatik olarak fayda görüyor. Çok çabuk iyileşiyor” diye konuştu.

Aytekin, bu yeni yöntemin büyük fıtıklara uygulanmadığına dikkati çekerek, “Hangi doktora gitsem fıtığın küçük dedi ameliyat yapmadı' diyen hastalar bizim aday hastalarımız. Ameliyatın ardından anında hasta rahatlıyor. 3 saat sonra kalkıp yürüyor evine gidiyor” ifadelerini kullandı.Kaynak7gunsaglik.com

Hayat Kürleri Romatoit Artr, Prof . İbrahim Saracoglu


SağlıkI Yaşam Haberleri . Hayat Kürleri Romatoit Artr, Prof . İbrahim Saracoglu

Trans Yağların Güvenilir Olmadığı Kanıtlandı

Önceden zararsız gıda katkısı olarak bilinen trans yağlar FDA tarafından yapılan çalışmalara göre sağlıksız ve güvensizdir.

Gıdalara yüksek oranda katılmaktadır ve özellikle işlenmiş hazır dışarı ürünlerinde trans yağ bolca kullanılır. Test ve onay olmadan yıllardır bu ürünleri kullanıyoruz.

Trans yağ içeren gıdalar oldukça risklidir. Yapay trans yağlar ise güvenilir listeden tamamen kalkmıştır. Doymuş ve doymamış yağların bu durumu tartışılırken trans yağların durumu üzerinde durulmamış ve yıllar boyunca bu gıdalar tüketilmiştir.

New York’da bu kanıtlardan sonra trans yağ kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Şimdi bu yasal süreci hızlandırmaları bekleniyor. Trans yağlar bir doymamış yağ grubudur.

Keten tohumu, ceviz, fındık yağları gibi omega 3 içeren bitkisel doğal ve sağlıklı yağlara yönelmek sağlıklıdır ve ömrü uzatır. İşlenmiş, kızartılmış, trans ve doymamış yağlar ise ömrü kısaltır birçok sorunda neden olur.

Geviş getiren hayvanların midesinde bağırsağında bakteriler bulunabilir. Trans yağlar buralardan elde edilir. Yani oldukça risklidir çünkü bakteriler insanlara geçebilir. Sığır koyun manda geyik etlerinde ve süt ürünlerinde trans yağ bulunmaktadır. Hayvansal yağlar yerine bitkisel yağları kullanalım.

Şarküteri ve kızartma ürünlerini tüketmeyelim. Kolesterol, kalp, damar tıkanıklığı, beyin damarlarında kan pıhtılaşması, diyabet, ölümcük etkilere sebep olabilir. Alternatif yağlara yönelmek için geç kalmayın. Trans yağlar tüm bu hastalıklara hatta kalp krizinden ölüme bile sebep olabiliyor.Kaynak7gunsaglik.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...