Pages

Ads 468x60px

Prostat Kanserinin Risk Faktörleri ve Teşhisi

Prostat kanseri neden oluşur? Risk faktörleri, neden olduğu rahatsızlıklar, tedavi süreci, teşhisi nasıl yapılır ve belirtilerini Prof. Dr. Süleyman Ataus anlattı..

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Ataus anlattı:

Prostat kanseri sık görülüyor mu?

Prostat kanseri genel olarak bütün dünyada erkeklerde en sık görülen kanserdir. Örneğin Amerika’da 2009’da 200 bine yakın yeni prostat kanseri tanısı ve 30 bin civarında erkeğin de bu hastalıktan hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Sebepleri neler?

Kesin sebepleri bilinmemekle birlikte riski artıran bazı faktörler sayılabilir. Yaş, ırk, ailede prostat kanseri olması, genetik, beslenme özellikleri, şişmanlık, egzersiz alışkanlığı, prostatın iltihabi ve enflamatuar hastalıkları gibi... 50 yaşından sonra riskin arttığını biliyoruz. Tanı konulan 3 hastadan 2’si 65 yaş üzerinde. Nedeni kesin bilinmemekle birlikte siyah ırkta daha sık ve saldırgan seyrediyor. Ailesinde birinci dereceden yakınlarında prostat kanseri olanlarda risk artıyor. Özellikle de erken yaşta bu hastalığa yakalanmışlarsa. Bu kişilerin en geç 40 yaşından itibaren prostat kanseri açısından düzenli kontrollerini yaptırmaları gerekiyor.

Şişmanlık riski artırıyor mu?

Bu konuda tam bir görüş birliği olmamakla birlikte şişmanlığın prostat kanseri riskini artırdığını gösteren pek çok çalışma bulunuyor. Şişman hastalarda hastalığa daha ileri aşamalarda tanı konulduğu ve daha saldırgan seyrettiği yolunda da bazı bulgular var. Son olarak aşırı şişmanlık tanı aşamasından başlayarak hastalığa yaklaşımı güçleştiriyor.

Belirtileri neler?

Prostat kanserinin kendine özgü hiçbir belirtisi yok. Özellikle erken dönemde hiçbir bulgu ve belirti vermez. Hatta bazen kemiklere yayıldığı halde hiçbir yakınmaya yol açmayabilir. Bu nedenle 40 yaşından sonra her erkeğin yılda bir kez üroloğa gitmesi lazım. Prostat kanserinin belirtileri prostatın iyi huylu büyümesinde ya da prostat iltihaplarında görülen yakınmalara benzeyebilir. İdrarı başlatmada güçlük, gece ve gündüz sık idrara gitme, yanma, kesik kesik veya çatallı işeme, idrar tazyikinde ve çapında azalma, tam boşalamama hissi görülebilir. Daha nadiren idrarın ve meninin kanlı gelmesi hastalığın belirtisi olabilir. Bunların dışında ileri aşamalarda yayıldığı organla ilgili belirtiler verir. Örneğin kemiklerin tutulduğu durumlarda bazı hastalar bel ya da kalça ağrıları nedeniyle ortopedi ve fizik tedavi gibi uzmanlık dallarına başvurabilirler.

Korunmak için nasıl beslenmek gerekir?

Bu konuda da kesin veriler olmamakla birlikte kırmızı et ağırlıklı, yüksek yağlı ve lifli gıdalardan fakir beslenmenin ve az sebze ve meyve tüketmenin olumsuz bir etkisi var gibi görünüyor.

Düzenli sporla risk azaltılabilir mi?

Egzersizin prostat kanseri riskini azalttığı gösterilmedi. Ancak şişmanlığın ve kan yağlarının yüksek olmasının prostat kanseri üzerindeki olumsuz etkisini biliyoruz. Düzenli sporun dokuların oksijenlenmesi, kas kitlesinin ve kilonun korunması, kan şekerinin düzenlenmesi gibi olumlu pek çok etkisi var. Ayrıca düzenli spor yapan kişilerdeki fiziksel ve ruhsal iyi hissetme nedeniyle elbette düzenli egzersiz önerilir.

AKCİĞER KANSERİNİ ÖNLEMEK ELİNİZDE

Memorial Ataşehir Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir akciğer kanserinden korunma yollarını anlattı:

Risk faktörleri nelerdir?

Akciğer kanserinin yüzde 85’inden sorumlu olan sigaradır. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkiler. Pasif içicilik yani sigara içilen ortamlarda bulunularak sigara dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği sorumlu tutulan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması akciğer kanseri riskini artırır. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesinin bulunması da akciğer kanseri nedeni olabilir.

Belirtileri nelerdir?

Hastalığın hiçbir belirtisi olmayabilir. En sık görülen belirtileri ise şunlar: Nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflama. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü görülen diğer belirtiler.

Önlenebilir mi?

Önlemenin en basit yolu sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmak. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riski yüzde 50 azalır. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemler alınmalı. Birçok çalışmaya göre, günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerin akciğer kanseri risk daha düşük. Bu arada sigara içip yüksek doz ‘beta karoten ve A vitamini alanlarda kanser riskinin arttığı da görülmüş.
Kaynak7gunsaglik.com

1 yorum:

  1. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Dilerseniz hamilelikte duygusallık ve protein diyeti sitesini ziyaret edebilirsiniz..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...